KAÇAK INGILIZCE

Kaçak İngilizce, kelime dağarcığının kısıtlı olması nedeniyle ya da bir konuşmanın akışını sürdürebilmek için, Türkçe diline İngilizce kelimelerin karıştırılması sonucu oluşan bir dil karışımıdır. Bu durum, genellikle gençler arasında popüler olmakla birlikte iş dünyasında da yaygın şekilde kullanılmaktadır. Kaçak İngilizce, özellikle sosyal medya kullanımının artmasıyla birlikte daha da yaygınlaşmıştır. Bu durum, her ne kadar gençler için normal gibi görünse de, diğer insanlar arasında anlaşmazlıklara neden olabilir ve ciddiye alınmama riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ayrıca, İngilizce kelime dağarcığı kullanmanın bir yolu olarak da ele alınmamalıdır, çünkü bir konuşmanın veya bir yazının etkililiği, kelime dağarcığından ziyade kullanılacak dili anlama yeteneğine bağlıdır. Sonuç olarak, kaçak İngilizce kullanmak, diğer insanlar arasında anlaşmazlıklar yaratabilir ve ciddiye alınmama riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun yerine, doğru bir şekilde İngilizce öğrenmek ve kullanmak, kişisel ve profesyonel hayatınızda size avantaj sağlayacaktır.

(özellikle kaçak getirilmiş gibi yapılan ucuz ve gösterişli mallar satan) seyyar satıcı: dudder [dated] [uk] i. Genel: kaçak viski: crooked whisky i. Genel: kaçak kimse: fleeter [obsolete] i. Genel: kaçak seyirci: gate-crasher i. Genel: savaşta elde edilen kaçak mallara el koyma veya satın alma hakkı: preemption i. (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek: smuggle (someone or something) past (someone or something) v. Phrasals (birini/bir şeyi) kaçak olarak geçirmek: smuggle (someone or something) past (someone or something) v. Phrasals (bir yerden/sınırdan) kaçak (insan/mal) geçirmek.

Ücretsiz Türkçe-İngilizce sözlükte 'kaçak' ın karşılığı ve başka pek çok İngilizce çeviri. gradopaisaje.es - Online dictionaries, vocabulary, conjugation, grammar share. kaçak {noun} EN volume_up fugitive volume_up kaçak EN volume_up runaway volume_up kaçak mal {noun} EN volume_up contraband volume_up kaçak taksi {noun} EN .

kaçak/yasadışı (mal, vb.) s. The gang was arrested for selling bootleg liquor. bootlegger n (illegal trader) kaçak tüccar i. içki kaçakçısı i. Bootleggers brought alcohol into the city and sold it clandestinely to bar owners. contraband n (bootleg goods) kaçak eşya i. kaçak mal i. The contraband was seized and confiscated at the. Ücretsiz Türkçe-İngilizce sözlükte 'kaçak' ın karşılığı ve başka pek çok İngilizce çeviri. gradopaisaje.es - Online dictionaries, vocabulary, conjugation, grammar share.